#ŞehirKuşçuları
🐦⬛
Şehir Kuşçuları’nın ilk bölümü “Kuş gözlemciliği 101”
niteliği taşıyor.
Yaz Güvendi, bu hafta Kuşadası’nda gökardıç kuşuyla
karşılaştığını heyecanla anlattı.
Peki aslında kayalık alanlarda yaşayan bu kuşun, Kuşadası’nda
bir sitede ne işi var?
Kerem Ali Boyla, artık beton binalarla kaplı şehirlerin,
kayalıkların replikasına dönüştüğünü, dolayısıyla bunun şaşırtıcı olmadığını
söyledi, kendisinin de İstanbul’da kızıl akbaba gördüğünü anlattı.
Ofisinin olduğu binanın yaklaşık 20 metre üzerinden bir
kızıl akbabanın geçtiğini, kanat çırpıp döndüğünü ve yükselip uçtuğunu söyledi.
Yaklaşık 7 buçuk kg ağırlığında, kanat açıklığı 2.80 m olan
bu kuşu görür görmez whatsapp’tan İstanbul’daki kuş gözlem grubuna “Buradan kızıl
akbaba geçti” diye yazdığını, kısa sürede sırasıyla Çamlıca, Bostancı, Maltepe’den
“ben de gördüm” cevapları geldiğini anlattı.
Kerem ve Yaz bu bölümde kuş gözlemcilerinin whatsapp’tan
haberleşmelerini, uluslararası veri girme portalı olan e-bird ve kuş gözlemi
kitaplarını da konuştular.
Peki kuş gözlemcileri profesyonel midir? Amatör kuş gözlemcisi olmaz mı?
Kime “kuş gözlemcisi” denir?
Kerem Ali Boyla, “Kuşa bakarken, o kuşun hangi türe ait
olduğunun bilincinde olan kişi” tanımını sevdiğini söyledi. Bu tanımı şöyle açıkladı:
“Mesela, üzerimden bir grup karga geçerken, ‘aa kargalar’
demem. Ekin kargaları gelmiş İstanbul’a, demek ki sonbahar ilerliyor, dedim.
Ya da vapurda martıları seyrederken, gümüş martının yanına
karabaş martı geldiğinde, a Akdeniz martısı, bunlar genelde vapura çok
yaklaşmaz, derim. Çünkü her türün kendi hikayesi var. İnsanla etkileşimi
farklı, yeri yurdu farklı, sesi farklı. Bunları öğrenince, bir sürü hikayeler
yazabiliyoruz.”
Gelecek program: Martılar neden simit yer?